Friday, May 28, 2010

Pain Of Salvation - Road Salt One



Daniel Gildenlöw ve tayfasının Road Salt ikilemesinin ilk bölümü Ivory yaklaşık 10 gün önce resmi olarak piyasaya çıktı. Sonda söyleyeceğimi baştan söyleyeyim yine, albümü çok beğendim. Biraz daha derinlemesine kurcalarız yazıda ama, dinleyicilerini ikiye böldü bu albümle yine PoS, böylece grubun dinleyicileri One Hour By The Concrete Lake'in çıkışından beri totalde 27 parçaya bölünmüş oldu.

En son Linoleum'u burada yorumlarken şu satırları yazmıştım:

Tabi Daniel çok olağanüstü bir müzisyen olduğundan, bu dönemler asla gelmeyebilir. Sıkılan gruptan çıkar, beriki gruba girer, sound değişir ama grup güzel müzik yapmaya devam ederse işler yolunda gider. Ama çeşitlilik her zaman iyidir ve Daniel’in diğer elemanları beste yazımına katmaya izin verdiğinde ne olabileceği ile ilgili elimizde sağlam bir done var.

Neyse, sonuç itibarıyle, şahsi kanaatim, bulutlu ve yağmurlu günlerin Pain of Salvation’dan daha oldukça uzakta olduğunda. Linoleum iyi bir EP, dinlerken zevk alıyorsunuz. Sound’u bir EP’ye göre oldukça kişilikli ve grup yeni bir şeyler denemiş. Tavsiye ediyorum.
Gelmeyebilir dediğim dönemler şunlar: "Pain of Salvation’ı kendi istediği yöne çekebilir Daniel, bir noktada dinleyicileri memnun edememeye başladığında (ki Scarsick’le bu ufak ufak başladı, ki ben başyapıt olduğunu düşünüyorum) millet o taptığı Daniel’e bu sefer aynı hızla sırtını dönebilir. Bu da bir çok mecrada huzursuzluklara yol açabilir." Görüyorum ki ben hala aksini düşünsem de, huzursuzluklar beklediğimizden de çabuk başladı hayranlar arasında. İnsanlar BE çıktığında "nerede o remedy lane, nerede o perfect element" derken, şimdi "nerede o BE'nin havası" demeye başlamış.

Buralarda albüm vesaire bişeyler kritik ederken janr noktasında nasıl sıkılıyorum, nasıl sıkılıyorum bilemezsiniz. O yüzden o sulara hiç girmeyeceğim, değişim devam ediyor diyeyim siz anlayın. Linoleum tarzı hakim, zaten EP'ye adını veren şarkı albümde de sırıtmadan yer alıyor (en sert şarkı olarak). Albüm ep'den çok daha melodik, daha dinamik, vokal melodileri daha catchy, şarkı sözleri ise daha sade (daha da sade) ve daha direkt.

Nasıl diyeyim, Pain Of'u çok seven arkadaşlarımdan biri "yazık oldu gruba" diye yorumladı, müzik zevklerimizin her zaman paralel olduğu yakın bir arkadaşım ise "şahane olmuş" dedi albümü sorduğumda. Kız arkadaşım "sarmadı" dedi, ben ise mütemadiyen dinliyorum. Albüm kritiklerinin zaten insanlara "albüm aldırma" gayesi güttüğü zamanlar çok geride kaldı, hala CD'lere para vermeyi düşünenler, kritik okumak yerine albümü bir şekilde elde edip, kendileri kritik edip CD'sini almaya karar veriyor ya da vermiyorlar. Benim fikrimi merak eden şuracıktaki 25-26 kişi de bilsin ki, Pain Of Salvation Daniel Gildenlöw'ün önderliği yolunda, Daniel'in sevdiği - istediği tarzdaki müziğine devam edecek, fanlar arasındaki bölünmeler de sürecek, her çıkardığı yeni albümü daha az kişi sevecek, ama ilerde Pain Of Salvation'ın değeri daha iyi bilinecek. Kendilerinden bekleneni, popüler olanı yapmayı seçmedikleri bu albümlerin değeri ileride anlaşılacak, çünkü böyle, "beklentiler gözetilmeksizin" üretilen müzik zamandan bağımsız olarak büyür, yaşar ve klasikler arasına girer. (Milletin itin götüne soktuğu Load'un nasıl zaman içinde "Load şahane albüm ama St. Anger'la ağır sıçtılar" mertebesine terfi ettiğini hatırlayınız), bu bağlamda, beklentileri karşılamak için yapılmış Death Magnetic ileride ancak alelade bir Metallica albümü olarak kabul edilirken, zamanı geldiğinde Load'un hakkı tesilm edilecek, aynı Six Degrees of Inner Turbulence'in, Scarsick-Road Salt'un, Leucocyte'ın vesaire'nin hakkının teslim edileceği gibi. (diyorum ben)

9/10

No comments: